Mutahhar Kızılcan 1

12:58 izzet Güvenilir 0 Comments

Ben de biraz katkıda bulunayım;
Dersimiz çok sevdiğimiz hocamz Prof.Dr. Asım Özkan'ın dersi Analiz 2 idi.
Kapıyı açıp giren kişi;

"Arkadaşlar, Maden Fakültesinde forum düzenleyen arkadaşlarımızı faşist jandarma basmıştır. Arkadaşlarımız direnmektedir. Onlara destek olmaya gidiyoruz." dedi.
tarafından basılmıştır. Arkadaşlarımız direnmektedir. Kendilerine destek olmaya gidiyoruz.” dedi.
Asım Hocamız “Ben bu olayı görmedim” diyerek arkasını döndü. Bizler de sıvışmak için yol aradık ama her taraf tutulmuştu. Ben de “Ne yapayım bir de yürüyüşe katılayım? Bakalım nasıl bir şey” diye mecburen gruba katıldım. Slogan ata ata 20 – 30 metre ilerledik. Ben bir anfiye girdim. Camdan aşağı baktım. Cemselerle askerler gelmiş, süngü takmış ve yaklaşıyorlardı. Orta merdivenler boştu. Ama kimse “mimlenirim “ diye oradan inmeye cesaret edemiyordu. Tesadüfen o gün bende takım elbise ve bond çanta vardı. Her şeyi göze alarak orta merdivenlerden aşağı indim. Kapıda bir asker ve hepimize tanıyan sarışın kibar bir polis vardı. Asker beni durdurdu. “Çıkamazsın” dedi. Polis de “O asistan geçsin” dedi ve ben dışarı çıktım. Hemen arkamdan o kocaman kapıları kapattılar. Heyecanım yatışsın diye FEZA Büfeye gittim ve bir çay istedim. Çayımı içerken bir de ne göreyim: Bize “haydi arkadaşlar, şöyle yapalım, böyle yapalım” diyenlerin hepsi dışarıda! Ertesi günü içeriye alınmamış az bir arkadaşla MEDİKO ya gittik. İlaç ve meyve alıp kağıthaneye arkadaşlarımıza götürdük. O gün öğrendim ki Kağıthane ve Hasdal’ın sıkıyönetim komutanı annemin çocukluk arkadaşı Tümgeneral Mustafa KATIRCIOĞLU imiş. Babamla kendisini ziyaret ettik. Durumu anlattık. “Suçlular dışarıda, suçsuzlar içeride” dedik. Kendisi “Biz hepsini biliyoruz. En kısa zamanda hepsini salacağız” dedi. Şimdi kendisi rahmetli oldu.

Hey gidi günler. Selam ve sevgilerimle,

You Might Also Like

0 yorum: