Gürses Öner 1

09:48 izzet Güvenilir 0 Comments

O gün benim de hafızamda tüm netliğiyle korunan bir gün.

Ben, Selim ve Erol Habip o gün kıl payı parçayı kurtaranlardan üçü idik. Hüseyin’in anlattığı gibi boykot haberi gelince biz de dışarı çıkmak için hemen sınıfı terk etmiştik, ancak aynen kapıda hüsrana uğrayınca bunun sonunda gözaltına alınma olacağını kestirip ne yapabiliriz diye düşününce aklıma madenin bilgi işlem merkezi geldi. Selim ile zaman zaman orada bilgisayar kart delme makinesinde program yazmaya giderdik. Biz de aynen öyle oraya gittik. Çantadan boş kart çıkarıp çalışmaya başladık. Aslında çalışır gibi yapıyorduk. Biraz sonra telefon geldi ve oranın sorumlusu olan çocuk geldi ve ortamın gerildiğindi bizi orada bırakıp kapıyı üzerimize kilitleyip dekanlığa gideceğini söyledi. Siz çalışmaya devam edin dedi. Biz üçümüz ve metalürjiden 2 kız ve bir oğlan orada kitlendik. Kızlardan biri biraz sonra endişelendi. Çantam sınıfta gidip almam gerekir diyordu ancak dışarı çıkma imkânımız yoktu. Kızlar endişelenmeye başlamışlardı. Cama gidip dışarı baktık. Okulun dışı askerlerce kuşatılmış otobüslere öğrenciler bindiriliyordu. Bu arada paçayı kurtaran ve oradan sanki rastgele geçen bazı arkadaşları gördük. Kızlar el kol hareketleri ile biz buradayız diye işaret ediyorlardı, onlarda bizi hiç görmemiş gibi yapıp oradan hızla uzaklaşmaya çalışıyorlardı. Biraz sonra telefon geldi ve dekanlıktan aradılar orada kaç kişi olduğumuzu ve ses çıkarmamızı uyardılar. Dekanlık odasına bile girip dekanın yanında bulunan öğrencileri bile topladıklarını söylediler. Hatta bize bilgisayar odasına geçip orada dipte oturmamız ve ses çıkarmamamızı uyardılar. Kızlar durumun ciddiyetini anlamış hemen çömelmişlerdi.
Biraz sonra bilgisayar odası sorumlusu gelmiş ve ara kapıyı da üstümüze kilitleyip gitmişti. Zaman zaman koridorlardan koşuşmalar, postal sesleri geliyordu. Bir ara dış kapının zorlandığını bile duyduk. Daha sonra bilgi işlem sorumlusu askerlerin oraya girip arama yapmak istediklerini ancak onların burası bilgi işlem merkezi orada kıymetli bilgisayarlar var ve gerginlik çıkınca herkesin çıkartılıp oranın kilitlendiğini söyleyerek bizi kurtarmış.
Orada birkaç saat daha kaldık, Saat 5-6 sularında askerler çekilince gelip kapıyı açtılar ve bize çıkabileceğimizi söylediler. O an ilk yaptığım derhal yandaki erkekler tuvaletine gitmek olmuştu. Saatlerdir kitli kaldığımız sürece acayip sıkışmış idik.
Dışarı çıkarken bizim gibi kurtulan bazı arkadaşlar ile de karşılaştık. Hatta o gün boykot haberini veren solcu arkadaşlar da kurtulanlar arasındaydı.
Akşam götürüldüğünü düşündüğümüz arkadaşların ailelerine haber vermeyle geçti.
O gün anılarımızdan çıkmayacak bir gün olarak tatlı hüzünlü haliyle hep hatırlanacak.
Herkese iyi haftasonları.

You Might Also Like

0 yorum: